PHASELIS, Lykia – Pamphylia sınırında yer alır. İlk dönemlerinde Pamphylia, sonraları Lykia eyaletlerinde dahil edilmiştir.Bu bölgede ne Lyk dilinde bir yazıta ne de Lykia tipi mezar anıtına rastlanmıştır.
NOT: Prof. Cevdet Bayburtoğlu, 81-85 arası yürüttüğü kazılarda Lykçe I harfinin yer aldığı ağırlıklar bulmuştur.
Rivayetlere göre Phaselis Rhodoslu kolonistlerce, 690 yılında Lakios önderliğinde kurulmuştur.Yazıtlarında 300 yılına dek Dor lehçesinin Rhodos’a özgü biçimi kullanılmıştır.
KURULUŞU
Lakios ve arkadaşları, kent kurmak için Phaselis’i seçtiklerinde, Kylabras adlı bir çobana ait olduğunu öğrenirler. Kurutulmuş balık karşılığında, bu çobandan satın alırlar. Geç dönemlere kadar Phaselis’te tanrılara kurutulmuş balık sunulurdu. Antik Çağda bu durum alay konusu olmuş, ucuz adak anlamına gelen “Phaselis Adağı” deyimi orta çıkmıştır. Phaselis ismi “Tanrı kurtarır” anlamında Semitik bir sözcük olarak açıklanır. Yunancada ise “fasulye” anlamına gelir.
TARİHİ
- 6. yy. ortalarında, tüm Anadolu kentleri gibi Pers egemenliğine girer.
- 5.yy.da Delos Deniz Birliğine üye olan kentin, üç-altı talent vergi yükümlüğü vardır.
- 333 de karşı koymadan B. İskender’e teslim olur. Kral daha gelmeden, altın bir tacı elçileriyle göndermişlerdi. İskender kışı burada geçirip, diğer kentlerin elçilerini burada kabul etmiştir.
- 309 – 197 arası Mısır’daki Ptolemaiosların elindedir.
- 190 – 167 arası Rhodos hakimiyeti.
- 167 yılından sonra Roma hakimiyeti altında, Lykia birliğinde yer alır.
- 141 depreminde zarar gören Phaselis’e yardım eden Opramoas’a Hadrian Agorası girişine şükran kitabesi dikilmiştir.
- 129 yılında Roma İmparatoru Hadrianus kenti ziyaret eder. Kent, İmparatoru onurlandırmak için kalıntılarını halen duran Hadrianus Kapısı’nı ve Agora’sını inşa ederler ve heykellerini dikerler.
- I.yy.da korsan Zenekites kentin hakimidir. Kent, korsandan Romalılar sayesinde kurtulurlar.
- Zenekites, yenileceğini anlayınca, kendini ve ailesini ateşe vermiştir.
- Bizans Çağı’nda Piskoposluk merkezidir.
- MS. 3.yy’da tekrar korsanların taarruzlarına uğrayan kent yavaş yavaş önemini yitirir.
- MS. 6. ve 7. yy. Arap akınlarıyla iyice fakirleşir.
- MS. 11. yy.da, Selçuklu’lar Antalya ve Alanya limanlarına önem verirlerken, kent tarih sahnesinden çekilir.
Üç limana sahip olan kent ticarette ve denizcilikte çok başarılıdır. V. Yy. da Pers standardına göre darpedilmeye başlanan Phaselis sikkelerinin bir yüzünde gemi pruvası, diğer yüzünde geminin arka yüzü betimlenir. Sikke basımı MS. 3.yy. a kadar sürmüştür.
PHASELIS SİKKESİ
Kentte, adının geçtiği çok sayıda yazıt bulunmuştur. Antik kaynaklar kenti “yüksek” ve “rüzgarlı” diye tanımlarlar. Kentin arkasında 2400 m. yükseklikteki Tahtalı Dağı görürüz.
FASALİS’ İN YENİDEN GÜNYÜZÜNE ÇIKMASI
Kent 18. yy. başlarından itibaren gezginlerin uğrak noktası olmaya başladı. İlk ziyaretçilerinden biri, Beaufort oldu. Ancak ulaşım güçlüğü, gelenlerin sıtmaya yakalanmaları hatta ölmeleri, kötü bir üne sahip olmasını sağladı. Schlager – Schafer ekibi 1967-1970 arası yüzey araştırmaları yaptılar. Bu ekipten H.Schlager ve Ali Özgür genç yaşta hayatlarına kıydılar. Prof. Cevdet Bayburtoğlu, 1981-1985 yıllarında kazısını yaptı. Bu kazılarda, şimdi Liman Caddesi boyunca dikili duran heykel kaideleri, Latrina, Hamam ve Agoradaki düşük taşlar denizden çıkarıldı. Hadrian Kapısı ortaya çıkarıldı. Hadrian ve Domitian Agoralarının bazı mimari elamanları ayağa kaldırıldı. O yıllara kadar gezilmesi mümkün olmayan kent temizlenerek gezilebilir duruma getirildi.
THEODEKTES
En önemli IV. yy. düşünürlerinden Theodektes, Phaselislidir. Isokrates’in öğrencisidir. Bilmeceler üretmekte ve çözmekle ünlenmişti. Kent bu ünlü felsefecinin bir heykelini dikmişti.
Theodektes Bilmeceleri:
- “İlk ortaya çıktığında çok büyük, ömrünün ortasında çok küçük, yok olmasından hemen önce yine çok büyük ?” Cevap; Gölge
- “İki kız kardeş vardır. Birinci ikinciyi, ikinci birinciyi doğurur ?” Cevap; Gece ve Gündüz
- *İskender bir gece, zengin ve içkili bir şölenin ardından, dostlarıyla Phaselis sokaklarında gezerken Theodoktes’in heykelini görür coşkuya kapılır. Yanındakilerin başlarını süsleyen çelenkleri alarak, heykelin üzerine yağdırır. Böylece hem felsefeye hem düşünüre saygılarını sunmuş oluyordu.
SOSYAL YAŞAM
Phaselisliler “sisoe” adını verdikleri özel bir saç biçimi kullanmışlardır. Bu saç modelinde başın köşeleri yuvarlaklaştırılıyordu. Bu saç biçimi başka yerlerde de benimsenmiş ancak yasaklanmıştır. Leviticus 19, 27 de yasaklar listesinde “Başınızdaki saçları sisoe biçiminde düzenlemeyeceksiniz” maddesi yer alır. Phaselis yaban gülleri ve gülyağı parfümü ile ün kazanmıştır.
Phaselislerin ticari ünleri çok kötüydü. Fırsatçı, aç gözlü olarak tanınırlardı
Demosthenes’ten bize ulaşanlar. ” Onlar kredi almakta çok ustadırlar; daha krediyi alır almaz ödünç olduğunu unuturlar. Para geri istendiğinde bir sürü özür ve bahane uydururlar. Öderlerse, kendi malları eksilmiş duygusuna kapılırlar. Genelde tüm insanoğlunun en alçak ve ve vicdansız kesimini oluştururlar.”
Stratonikos ise Phaselis’n en düzenbaz insanları yetiştirdiğini söyler. ” Stratonikos, Phaselis’te bir hamam gider. Kendisine hizmet eden görevli normal ücret ister. Ama hamam sahibi hemen araya girerek, yabancıların daha yüksek bir ücret ödemeleri gerektiğini söyleyince, Stratonikos görevliye döner “seni düzenbaz, senin yüzünden neredeyse bir kuruşa Phaselisli olacaktım” der.
Phaselesliler, hazinelerini doldurmak için her dönem, 100 drakhmon ödeyeni yurttaşlığa kabul ederlerdi. Anlaşılıyor ki pek çok işe yaramaz adama yurttaşlık hakkı tanımışlar.
ARKEOLOJİK KALINTILAR
Phaselis, Kuzey ve güney limanların daralttığı bir yarımada üzerine kuruludur. Bir çok yapı elamanı, Bizans rıhtımı yapılırken kullanılmıştır. 1981-1986 kazılarında bazıları denizden çıkarılarak yerlerine kondu.
LİMANLARI
Kent üç limana sahiptir:
- Kuzey Liman. Kıyısında duran bir lahit, aslan başları ve uzanmış bir kadın figürüyle bezelidir.
- Askeri Liman, mendireğinin izleri görülür.
- Güney Liman
SURLAR
Halen yer yer görülmektedir. Güney Limandan doğuya doğru gidersek, kıyı boyunca görkemli geç devir surlarıyla karşılarız.
SU KEMERLERİ
Hala ayakta kalanları, kente girer girmez önümüze çıkar. Su ihtiyacını erken dönemlerde kuyu ve sarnıçlarla giderirken, Roma Döneminde, kuzeydeki kaynaktan Aquadüklerle Hadrian Agorasının arkasındaki tepeye suyu getirmişlerdir. Buradan künkler ve kanallarla kentte suyu dağıtmışlardır.
LİMAN CADDESİ – ANA CADDE
Askeri Liman ile Güney Limanı birbirine bağlar. 125 m. uzunlukta, 20-25 m. genişliktedir. İki yanında üçer basamakla çıkılan kaldırımları yer alır. Hadrian Agorası önünde bir meydan oluşturan cadde, düzgün taşlarla döşenmiştir. Altında kanalizasyon ve drenaj sistemi vardır. Cadde araç trafiğine her iki taraftan kapalıydı. Efes Kuretler Caddesi gibi iki tarafında heykeller yer alıyordu. Bazılarının kaideleri duruyor. Ana Cadde Hadrian Kapısıyla son bulur. Bu kapıdan Güney Limanın seyri doyumsuzdur.
HADRİAN KAPISI – HADRİAN ZAFER TAKI
Hadrian’ın Phaselis’e ikinci gelişinde (MS. 131) bitirildiği tahmin edilir. Dört köşesi aslan ayağı profilleriyle süslüdür. Tek kemerli bir kapıdır. Frizinde ünlü yazıtı yer alır.
DÜKKANLAR
Ana caddenin batısında yer alırlar. Bunların arkasındaki karmaşık planlı yapının işlevi belirlenemedi.
KÜÇÜK HAMAM – TİYATRO HAMAMI
Tiyatronun önündeki yapıdır. MS.MS. 3-4.yy.a tarihlenir . büyük kısmı ayaktadır. Birbirine paralel üç ana mekandan ilki, içinde havuzun bulunduğu frigidarium ( soğukluk ), ikincisi ılıklık ve içinde külhanın bulunduğu Caldarium ( sıcaklık ). Hipokaust sisteminin tuğla payeleri halen görülür.
BÜYÜK HAMAM – GYMNASION
Yazıtlardan anlaşılan, burada iki ayrı atletizm şenliği tertipleniyordu.
Gerisinde eğitim odaları vardır. Gymnasion, sonraki devirlerde başka amaçlarla kullanılmış ve özgün planını kaybetmiş, palaestrası mozaik döşenmiştir. ( Bu mozaikler, 2006 yılında EBRULY adlı gezgin tarafından keşfedilip tekrar gün yüzüne çıkarılırken, kentin bekçisi tarafından engellenmiştir.. EBRU DİKMEN, bu sitenin tasarımından web master hizmetine kadar, her aşamasında imzası olan, sevgili arkadaşımızdır.)
Hamama güneyden iki kapı ile girilir. Önce soyunma bölümüne buradan soğukluk ve ılıklık bölümüne girilir. 3.yy.a tarihlenen hamamın duvarları ve döşemesi mermer kaplıydı.
LATRINA
Kentin mozaik döşeli umumi tuvaletlerinin kalıntılarını caddenin kenarında görürüz.
HADRİAN AGORASI
Hadrian Dönemine (MS:117-138) tarihlenir. Büyük bir kapıyla kent meydanından giriş sağlanır. Hadrianus’a ithaf yazıtında “Dikdörtgen Agora ” diye anılır. Etrafı stoalarla çevrili olup bunların gerisinde dükkanlar yer alır. Kuzeybatısına MS. 5-6. yy.da eklenen Bazilikanın üç pencereli apsisi halen ayaktadır. Burada büyük bir sarnıç görürüz. Caddeye bakan duvarının kenarında bir çeşme ile heykeller bulunuyordu. Bunların arasında Rhodiapolisli Opramoas (Agora kapısının iki yanında şükran kitabesi bulunur) ve Saxa Amyntianus heykellerinin varlığı biliniyor.
DOMITIAN AGORASI
Caddeye bakan iki kapısı bulunur. Birinin üzerinde İmparator Domitian’ın (MS. 81-96) onur yazısı bulunur. Agoranın avlusu, gerisinde dükkanlar olan stoalarla çevrilmişti.
NYMPHAİON’LAR
Domitian ve Hadrian Agoraların arasında kalan sokakta, agoralara bitişik yapılmışlardır. Kalıntılarından tek katlı, yalaklı ve sütunlu cephelere sahip oldukları anlaşılır.
ZEUS TAPINAĞI
Zeus Boulaios tapınağı, tiyatronun güneyinde yer alır. Ufak bir tapınaktır. Tapınak temonosu içersinde, Nero ve Antoninus Pius’a ait yazıtlar içeren sunaklar ve heykel kaideleri bulunur.
GÜMRÜK BİNALARI
Liman Caddesinin kuzey ucundaki yapılar, Gümrük Binaları olarak adlandırılıyor.
AKROPOL
Tiyatronun üst kısmında bulunan Akropol bitki örtüsü kaplıdır. İNCELEMEK ÖZEL UĞRAŞI İSTER. Athena Tapınağı vardı. İskender bu tapınağı ziyaretinde, Akhilleus’un dişbudak ağacından yaptığı, kırık mızrağına dokunmuştur. Burada, Herakles, Hestia, Hermes Tapınaklarının olduğunu biliyoruz. Son dönem yapıları ve sarnıçlar halen görülür.
NEKROPOL
Bir kaç yerdedir. Kuzey Limanı yanındaki deniz kenarında yoğundur. Kabartmalı lahit kapaklarını denizin içinde bile görülür. Anayoldan saptıktan sonra yolun sağında ve solundaki mezar yapıları dikkatli gözlerden kaçmaz. Denizin görüldüğü noktada kuzeye doğru bakılınca, bir teras üzerinde sütun tamburlu bir alan görülür. Bu tapınak forumlu çok büyük anıtsal bir aile mezarı dır.
Bilgiler, “ARKEOLOJİ DÜNYASI” site editörü; Ali Güneygül tarafından hazırlanan sayfadan düzenlenerek yazılmıştır.