Kaputaş Plajı

Uzun yıllar 186 basamakla inilip çıkılan dünyaca ünlü Kaputaş Plajı. Turkuaz rengi ile o kadar fotoğrafik ki Türkiye ile ilgili tanıtımlarda mutlaka bu plajdan bir kare kullanılıyor. Son yıllarda basamak sayısı neredeyse yarı yarıya indirilmiş, bir de günübirlik bir tesis kurulmuş, o yüzden de ziyaretçi sayısı daha da artmış.

Kaputaş Plajı, Antalya’nın Kaş ilçesinin en az kendisi kadar ünlü enfes güzelliği. Kaş’a 20 km, Kalkan’a ise 7 km uzaklıkta bulunan plaj, Kaş ile Kalkan arasındaki karayolu üzerinde, Kanyon Ağzı olarak bilinen noktada yer alıyor. Arkasındaki dar ve derin kanyondan gelen buz gibi sular plajın kumlarının altından Akdeniz’e süzülüyor. Birinci Derece SİT alanı.

Kalkan’a 7 km, Kaş’a 20 km uzaklıkta bulunan plaja özellikle yazın kendi arabanızla gelmek park açısından stres yaratabiliyor. Plaja gelen yol uzun bir araba park yeri haline dönüyor. Belki de en iyisi Kaş otogardan yazın 20 dakikada bir düzenli olarak hareket eden minibüslerle ya da taksi ile gelmek. Taksi, 2019 fiyatı 150 tl civarı. Plaja Kaş limandan kalkan özel tekne turları ile gelmek de mümkün. Bu turlarla geldiğinizde hem Kaputaş’ta uzun yüzme molası veriyor hem de mavi mağarayı ziyaret etmiş oluyorsunuz.

Deniz, turkuaz rengini plajı kaplayan beyaza yakın renkli çakıl taşlarına borçlu. Dağlardan akan kaynak suyunun yer altından denizle birleşmesi denizinin serin olmasının sebebi. Plajda belediyenin bir tesisi beach olarak hizmet veriyor. Buradan şemsiye – şezlong kiralamak, kafe hizmeti almak mümkün. (şemsiye 10 TL, şezlong 10TL.) Sabahları hem deniz hem plaj ortamı daha sakin oluyor. Deniz hemen derinleşiyor ve genelde hafif, keyifli dalgalar oluşuyor.

Karayolunda, yani yukarıdan Kaputaş Plajına baktığınızda, turkuaz denizin sapsarı çakıllarla uyumunun büyüleyici manzarasıyla karşılaşıyorsunuz. Herkesi kendisine çeken de bu zaten. Bu güzelliği görmek için biraz eziyete katlanmanız gerekiyor.

Tatillerde günde 5-6 bin kişinin ziyaret ettiği plaja inişin zahmetli olması doğrusu benim hoşuma gidiyor. Daha aracınızı park ederken çevrede göreceğiniz insan seli, çöpler ve poşetler ve cam kırıklarını görünce iyi ki de herkes plaja inmiyor diye düşündürtmüyor değil.

Plaj yol seviyesinden oldukça aşağıda. Kumsala inmek için ana yoldan 187 basamağı inmeniz gerekiyor. Zahmetli olduğundan çoğu meraklı aracını yol kenarına park edip, karayolundan plajı fotoğraflamak ile yetinmek zorunda kalıyor. Bayram ve tatillerde, hafta sonları çok yoğun olduğunda araç park edecek yer bulmak güçleşiyor. Tatil dönemleri, saat 11’den sonra yer bulamak imkânsız gibi.

Zaten araçlar çoğunlukla yol kenarına tehlikeli şekilde park ediyor. Virajlı bir kıvrımda yer alan koydan geçen yol dar olduğundan iki yana park etmiş araçlar yolu iyice dar yapıp tehlikeli hale dönüştürüyor. Aracınızı park ederken, park ettikten sonra plaja inilecek yere yürürken çok dikkatli olmanızı tavsiye ediyorum.

Kalabalık zamanlarında gittiyseniz aracınızı uzağa park edip sıcakta yürümek durumunda kalabilirsiniz. Eğer sadece görmek ve fotoğraf çekmek için gidecekseniz sabah erken saatlerde gitmeye bakın. Kaş yönünden plaja geldiğinizde, karayolu kenarındaki kayalıklardan enfes fotoğraflar çekebilirsiniz.

Sosyal medyada paylaş

Bir yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir

İndirim Bildirimleri

Turlar ve oteller hakkında indirim bildirimlerini almak için e-posta aboneliğinizi başlatın.